Geçtiğimiz haftasonu (13-14 Nisan) koşu grubumuzdaki arkadaşlarla
Boğaziçi Üniversitesi’nin gelenekselleşen “Field Day - Atletizm
Günleri”ni izlemeye gittik. Açıkçası gitmeden önce şenlik havasında, hem
izleyici hem sporcu katılımının yüksek olduğu bir organizasyon
bekliyorduk. Zira bu organizasyon yalnız üniversite öğrencilerine ya da
lisanslı sporculara değil amatör ve öğrenci olmayan herkese açık.
Maalesef gittiğimizde umduğumuzu bulamadık. Fiziki şartlar aslında çok
uygun, Boğaziçi’nin Uçaksavar sahasında yapılıyor. Güzel bir çim saha,
etrafındaki atletizm pisti ve yeterli büyüklükteki tribünler… Ama ne
yazık ki bana göre çok az izleyici ve yetersiz olduğunu düşündüğüm
sporcu katılımı vardı. Organizyon düzenlenmeden önce birçok
üniversitenin davet edildiğinden eminim fakat amatörlere ve atletizme
meraklı olan, güzel bir haftasonu geçirmek isteyen sporseverlere,
İstanbullular’a organizasyon duyurusunun iyi yapılmadığını düşünüyorum.
Sosyal medya, yazılı ve görsel basın üzerinden daha etkin bir PR
çalışması yapılabilirdi.
Gelelim müsabakalara… Atletizmin hemen hemen bütün branşlarında yarış
vardı ama bazıları katılımcı olmadığı için yapılamadı. Mesela 100 m.
engelli kadın ve erkek… 5000 m. kadın yarışını ise sadece iki kişi koştu
ki bunlardan biri arkadaşımız Sibel Yokuş’tu. En zevkli yarışlar ise
100 m., 4x100 bayrak ve 5000 metre erkeklerdi. Ayrıca uzun atlama,
cirit, gülle atma da düzenlenen diğer müsabakalardandı. Biz cumartesi
günü oradaydık, pazar günü de yine atletizmin dier branşlarında birçok
müsaba vardı programda.
Düşünce güzel, fiziki şartlar uygun, yer İstanbul, organizasyonun sahibi
Boğaziçi Üniversitesi gibi çok önemli bir kurum ama PR yetersiz,
tanıtım yetersiz, katılım az, izleyici az. Aday olduğumuz 2020 başta
olmak üzere gelecekte olimpiyatlara daha yoğun bir katılım ve daha çok
başarı istiyorsak gençleri ve çocukları teşvik edecek bu tip
organizasyonlar artmalı, organizasyonlar hakkını vererek yapılmalı.
Umarım önümüzdeki yıl bu organizasyon da daha coşkulu daha iyi planlanıp
tanıtılarak yapılır ki Boğaziçi Üniversitesi gibi bir kaliteli ve köklü
bir kuruma böylesi yakışır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder